.

enginkdemir

02 May 2024, 16:55

enginkdemir Remimledi

alemihaber

02 May 2024, 16:46


Katil İsrail, Gazze'de soykırım yapmaya devam ediyor.



Gazze'yi ablukaya alarak Filistinlilere ölüm yağdıran İsrail'in en büyük destekçisi bu süreçte ABD oldu.



Tüm dünyanın tepkilerine rağmen desteğini esirgemeyen Washington yönetimine karşılık ABD'deki üniversitelerde uzun süredir devam eden kitlesel eylemler artarak sürüyor.



Eylemlere ilişkin ABD Başkanı Joe Biden'dan açıklama geldi.



ABD üniversitelerindeki Filistin'e destek gösterilerinin barışçıl olmadığını belirten Biden, "Gösteri hakkı var ama kaos yaratma hakkı yok" dedi.

Daha Fazlasını Gör
Katil İsrail, Gazze'de soykırım yapmaya devam ediyor.

Gazze'yi ablukaya alarak Filistinlilere ölüm yağdıran İsrail'in en büyük destekçisi bu süreçte ABD oldu.

Tüm dünyanın tepkilerine rağmen desteğini esirgemeyen Washington yönetimine karşılık ABD'deki üniversitelerde uzun süredir devam eden kitlesel eylemler artarak sürüyor.

Eylemlere ilişkin ABD Başkanı Joe Biden'dan açıklama geldi.

ABD üniversitelerindeki Filistin'e destek gösterilerinin barışçıl olmadığını belirten Biden, "Gösteri hakkı var ama kaos yaratma hakkı yok" dedi.

https://www.alemihaber.com/m/dunya/joe-bidendan-abddeki-universitelerde-yapilan-filistine-destek-gosterilerine-iliskin-aciklama-5009939

enginkdemir

02 May 2024, 16:55

enginkdemir Remimledi

alemihaber

02 May 2024, 16:48


İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları yeni bir boyuta evrildi. Şehit ettiği Filistinli sivillerin cenazelerini alıkoyan işgalci İsrail ordusu, Müslümanların naaşlarını inatla teslim etmiyor.



Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Girişimi tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.



AKILALMAZ SÜREÇ!

İsrail'in 58'i yılbaşından bu yana olmak üzere 500 Filistinlinin naaşını Rakamlar Mezarlığı'nda tutmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, nisan ayında ise 4 Filistinlinin cenazesini teslim ettiği kaydedildi.



İNSANLIK ONURUNU ÇİĞNİY...

Daha Fazlasını Gör
İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları yeni bir boyuta evrildi. Şehit ettiği Filistinli sivillerin cenazelerini alıkoyan işgalci İsrail ordusu, Müslümanların naaşlarını inatla teslim etmiyor.

Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Girişimi tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

AKILALMAZ SÜREÇ!
İsrail'in 58'i yılbaşından bu yana olmak üzere 500 Filistinlinin naaşını Rakamlar Mezarlığı'nda tutmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, nisan ayında ise 4 Filistinlinin cenazesini teslim ettiği kaydedildi.

İNSANLIK ONURUNU ÇİĞNİYORLAR
Açıklamada, İsrail'in naaşları Rakamlar Mezarlığı'nda ve morglarda tutmasının uluslararası ilkelere ve insanlık onuruna aykırı olduğu vurgulanarak paylaşılan verilerin, 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'den alıkonulan cenazeleri kapsamadığı ifade edildi.

SOYKIRIMIN ADINI "RAKAMLAR MEZARLIĞI" KOYDULAR
İsrail, öldürüldükten sonra alıkoyduğu Filistinlilerin naaşını "Rakamlar Mezarlığı" adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca sayıların bulunduğu mezarlara defnediyor.

https://www.alemihaber.com/dunya/israil-barbarligi-zalimligin-de-cok-otesinde-alikonulan-cenaze-sayisi-aciklandi-5009752

enginkdemir

02 May 2024, 16:55

enginkdemir Remimledi

alemihaber

02 May 2024, 16:52


Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'taki kara saldırısına ilişkin yeni bir toplantının planlanmadığı bildirildi.



Reuters'ın aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, ABD'nin Refah operasyonuna karşı tutumunun değişmediğini söyledi.



Kirby ayrıca Gazze'ye yönelik insani yardımlara da değindi.



Sözcü, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak için inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.



ABD, Refah operasyon...

Daha Fazlasını Gör
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'taki kara saldırısına ilişkin yeni bir toplantının planlanmadığı bildirildi.

Reuters'ın aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, ABD'nin Refah operasyonuna karşı tutumunun değişmediğini söyledi.

Kirby ayrıca Gazze'ye yönelik insani yardımlara da değindi.

Sözcü, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak için inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.

ABD, Refah operasyonunu Filistinli siviller nedeniyle desteklemediğini açıklamıştı.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla yakın zamanda yaptığı telefon görüşmesinde, Filistinlilerin sığındığı Refah'a bir kara saldırısı yapılmasına karşı olduklarını bir kez daha söyledi.

Refah'ta Gazze'deki bombardımandan kaçan 1,5 milyon Filistinli bulunuyor.

https://www.alemihaber.com/dunya/beyaz-saray-abdnin-refah-operasyonuna-karsi-tutumu-degismedi-5009552

alemihaber

02 May 2024, 16:52

Gazze


Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'taki kara saldırısına ilişkin yeni bir toplantının planlanmadığı bildirildi.



Reuters'ın aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, ABD'nin Refah operasyonuna karşı tutumunun değişmediğini söyledi.



Kirby ayrıca Gazze'ye yönelik insani yardımlara da değindi.



Sözcü, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak için inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.



ABD, Refah operasyon...

Daha Fazlasını Gör
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'taki kara saldırısına ilişkin yeni bir toplantının planlanmadığı bildirildi.

Reuters'ın aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, ABD'nin Refah operasyonuna karşı tutumunun değişmediğini söyledi.

Kirby ayrıca Gazze'ye yönelik insani yardımlara da değindi.

Sözcü, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak için inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.

ABD, Refah operasyonunu Filistinli siviller nedeniyle desteklemediğini açıklamıştı.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla yakın zamanda yaptığı telefon görüşmesinde, Filistinlilerin sığındığı Refah'a bir kara saldırısı yapılmasına karşı olduklarını bir kez daha söyledi.

Refah'ta Gazze'deki bombardımandan kaçan 1,5 milyon Filistinli bulunuyor.

https://www.alemihaber.com/dunya/beyaz-saray-abdnin-refah-operasyonuna-karsi-tutumu-degismedi-5009552

alemihaber

02 May 2024, 16:48

Gazze


İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları yeni bir boyuta evrildi. Şehit ettiği Filistinli sivillerin cenazelerini alıkoyan işgalci İsrail ordusu, Müslümanların naaşlarını inatla teslim etmiyor.



Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Girişimi tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.



AKILALMAZ SÜREÇ!

İsrail'in 58'i yılbaşından bu yana olmak üzere 500 Filistinlinin naaşını Rakamlar Mezarlığı'nda tutmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, nisan ayında ise 4 Filistinlinin cenazesini teslim ettiği kaydedildi.



İNSANLIK ONURUNU ÇİĞNİY...

Daha Fazlasını Gör
İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları yeni bir boyuta evrildi. Şehit ettiği Filistinli sivillerin cenazelerini alıkoyan işgalci İsrail ordusu, Müslümanların naaşlarını inatla teslim etmiyor.

Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Girişimi tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

AKILALMAZ SÜREÇ!
İsrail'in 58'i yılbaşından bu yana olmak üzere 500 Filistinlinin naaşını Rakamlar Mezarlığı'nda tutmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, nisan ayında ise 4 Filistinlinin cenazesini teslim ettiği kaydedildi.

İNSANLIK ONURUNU ÇİĞNİYORLAR
Açıklamada, İsrail'in naaşları Rakamlar Mezarlığı'nda ve morglarda tutmasının uluslararası ilkelere ve insanlık onuruna aykırı olduğu vurgulanarak paylaşılan verilerin, 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'den alıkonulan cenazeleri kapsamadığı ifade edildi.

SOYKIRIMIN ADINI "RAKAMLAR MEZARLIĞI" KOYDULAR
İsrail, öldürüldükten sonra alıkoyduğu Filistinlilerin naaşını "Rakamlar Mezarlığı" adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca sayıların bulunduğu mezarlara defnediyor.

https://www.alemihaber.com/dunya/israil-barbarligi-zalimligin-de-cok-otesinde-alikonulan-cenaze-sayisi-aciklandi-5009752

alemihaber

02 May 2024, 16:46

Gazze


Katil İsrail, Gazze'de soykırım yapmaya devam ediyor.



Gazze'yi ablukaya alarak Filistinlilere ölüm yağdıran İsrail'in en büyük destekçisi bu süreçte ABD oldu.



Tüm dünyanın tepkilerine rağmen desteğini esirgemeyen Washington yönetimine karşılık ABD'deki üniversitelerde uzun süredir devam eden kitlesel eylemler artarak sürüyor.



Eylemlere ilişkin ABD Başkanı Joe Biden'dan açıklama geldi.



ABD üniversitelerindeki Filistin'e destek gösterilerinin barışçıl olmadığını belirten Biden, "Gösteri hakkı var ama kaos yaratma hakkı yok" dedi.

Daha Fazlasını Gör
Katil İsrail, Gazze'de soykırım yapmaya devam ediyor.

Gazze'yi ablukaya alarak Filistinlilere ölüm yağdıran İsrail'in en büyük destekçisi bu süreçte ABD oldu.

Tüm dünyanın tepkilerine rağmen desteğini esirgemeyen Washington yönetimine karşılık ABD'deki üniversitelerde uzun süredir devam eden kitlesel eylemler artarak sürüyor.

Eylemlere ilişkin ABD Başkanı Joe Biden'dan açıklama geldi.

ABD üniversitelerindeki Filistin'e destek gösterilerinin barışçıl olmadığını belirten Biden, "Gösteri hakkı var ama kaos yaratma hakkı yok" dedi.

https://www.alemihaber.com/m/dunya/joe-bidendan-abddeki-universitelerde-yapilan-filistine-destek-gosterilerine-iliskin-aciklama-5009939

enginkdemir

01 May 2024, 09:33

Yazılarım


Sosyal medyada sevdiğim bir arkadaşın yaptığı paylaşım üzerine çok düşündüm. Akıllı, kültürlü bile olmak insanın içindeki aidiyet duygusunu ortadan kaldırmıyor. Gençsen aidiyet hissini yaşamak, yaşatmak istersin. Savaşlarda en ön safta gençler vardır. Meydanlarda en çok bağıran, yanlışa, hataya tahammül edemeyen gençlerdir. Yaşlandıkça, gücün azaldıkça bu duygu tamamen kaybolmuyor; ama kırmızı görmüş bir boğanın sakinleşmesi gibi duruluyor ve daha seçici oluyorsun.



Bir yere, bir şeye ait olmak insanın elzem duyduğu bir duygudan çok daha fazlası ve insanı ta...

Daha Fazlasını Gör
Sosyal medyada sevdiğim bir arkadaşın yaptığı paylaşım üzerine çok düşündüm. Akıllı, kültürlü bile olmak insanın içindeki aidiyet duygusunu ortadan kaldırmıyor. Gençsen aidiyet hissini yaşamak, yaşatmak istersin. Savaşlarda en ön safta gençler vardır. Meydanlarda en çok bağıran, yanlışa, hataya tahammül edemeyen gençlerdir. Yaşlandıkça, gücün azaldıkça bu duygu tamamen kaybolmuyor; ama kırmızı görmüş bir boğanın sakinleşmesi gibi duruluyor ve daha seçici oluyorsun.

Bir yere, bir şeye ait olmak insanın elzem duyduğu bir duygudan çok daha fazlası ve insanı tamamlayan en önemli unsur olduğunu söyleyebilirim.

Elbette varoluşumuzu tamamlayacak olan bu ilişkinlik hâlini nasıl ve ne şekilde var ettiğimiz çok önemlidir. Onun için aşağıdaki bazı öğüt denebilecek sözleri karaladım. Belki bazıları doğrudur…
*
Aşırı bir bağlılık gösterme. Mümkünse sempati bile gösterme. Eğriye eğri doğruya doğru de. Ama her ikisinde de aşırılığa kaçma. Hepsinden önemlisi hüküm verme; yani kesin kanıya varma. Gün gelir devran döner sen de şaşa kalırsın.
*
Sen doğruyu bulmaya çalış. Eğer bir grup, bir cemaat, bir hizip içindeysen doğruların onların doğrusu olur.
*
Yön vermek için yön taşı ol. Pusula herkese doğuyu batıyı gösterir. Sen de pusula ol.
*
Her yanan ateşi yıldız sanma. Ateşler eninde sonunda söner.
*
Bugün gördüklerinin güneş gibi parlamasına aldanma. Her doğan güneşi şafak zannetme; yoksa fecrikazip ile ömrünü heba edersin.
*
Önce tart. Eğrisini doğrusunu; sonra tekrar ölç. Her zaman tartmaktan ölçmekten kaçınma. Asıl doğruyu ölçü sahipleri bulur.
*
Kimi devletler bir zamanlar güneşti. Batmayacak denilen güneşler bile battı. Tarih nice imparatorluklar gördüğü gibi nice milletleri de gördü. Sakın unutma: Her doğan ölür.
*
Devamlı yermek cahillerin yaptığı iştir; sürekli övmek de. Cahillere benzememek için eleştirmeden önce, sorgula; ama güzel olana da güzel demekten kaçınma. Bu seni eksiltmez, aksine yüceltir. Cahilliğin farkına varmak öğrenmeyi daha çok kamçılar.
*
Hem yumruklarla hem de kelimelerle kavga edenlerden uzak dur. Bu kişiler senin enerjini tüketirler.
*
Ne insanlarda ne de eşyalarda hata, noksanlık ara. Hata arayanları yanında tutma. Hata ile beslenenleri temsil verme.

https://enginkdemir.blogspot.com/2023/03/aidiyet-uzerine-birtakim-ogutler.html

enginkdemir

30 April 2024, 20:40

enginkdemir Remimledi

6

30 April 2024, 20:36

Çalab gönülün tahtı,
Gönül Çalab’a baktı,
İki cihan bedbahttı
Kim gönül yakar ise.

mimle

30 April 2024, 20:39

mimle Remimledi

6

30 April 2024, 20:36

Çalab gönülün tahtı,
Gönül Çalab’a baktı,
İki cihan bedbahttı
Kim gönül yakar ise.

mimle

30 April 2024, 20:38

mimle Remimledi

enginkdemir

30 April 2024, 20:35


Trenin kapıları kapanmadan son anda kendimi içeri atttım. Tek tük kişiler dışında içerisi neredeyse boş. Kapı tarafındaki koltuğa oturdum. Karşımda genç bir kız ile genç bir oğlan birbirlerine sokulmuş oturuyorlar. Kız bazen çocuğun boynuna, bazen de oğlan kızın yüzüne öpücükler konduruyor. Kızın başındaki siyah başörtüsü saçlarını kapatıp boynunu tamamen gizlemiş. Kızın telefonu çalıyor. "Efendim baba" dediğini duyuyorum. Oğlan buna nispet elini kızın dudaklarına götürüyor. Kız oğlanın elini öpüp alnına koyuyor. Kızın konuşması bittikten sonra oğlanla eğleşmelerine...

Daha Fazlasını Gör
Trenin kapıları kapanmadan son anda kendimi içeri atttım. Tek tük kişiler dışında içerisi neredeyse boş. Kapı tarafındaki koltuğa oturdum. Karşımda genç bir kız ile genç bir oğlan birbirlerine sokulmuş oturuyorlar. Kız bazen çocuğun boynuna, bazen de oğlan kızın yüzüne öpücükler konduruyor. Kızın başındaki siyah başörtüsü saçlarını kapatıp boynunu tamamen gizlemiş. Kızın telefonu çalıyor. "Efendim baba" dediğini duyuyorum. Oğlan buna nispet elini kızın dudaklarına götürüyor. Kız oğlanın elini öpüp alnına koyuyor. Kızın konuşması bittikten sonra oğlanla eğleşmelerine devam ediyor. Canım dediğini, aşkım dediğini duyuyorum.

Sonra, her genç gibi telefonu ellerine alıyorlar. Her ikisinin de aynı oyunu oynadığını düşünüyorum. Kız gözünü ve parmaklarını telefondan ayırmayıp "bu yaptığın ayıp" diyor. Oğlanın ne dediğini anlamıyorum ama heyecanla telefonla oynayıp, heyecanla konuşmaya devam ediyorlar. Tren duraklarda durdukça içerideki yolcuların sayısı artmaya, boş koltuklar dolmaya başladı. Kız ile oğlan birbirlerine sokulmuş oyunlarını oynamaya devam ediyorlar. Büyük bir neşe ile "alırım ben bunu" diyor.

Saf ve masum olan bu gençler bir noktadan sonra kendilerini kaybedecekler ve bambaşka maceralara yönelecekler. Kimse onlara trende halkın içerisinde birbirinizi öpemezsiniz demiyor. Çünkü abileri, ablaları da benzerini yapıyor ve etrafı görmemezlikten gelip kendi duygularını yaşıyorlar. Bu gençlerin onlardan ne farkı var? Hepimiz özgürüz. Neden kendi hayatımıza baskı uygulayalım ki, neden başkalarına göre yaşayalım ki? Gençlik bizden farklı, onlar bizden çok daha fazla özgür ve kendilerine olan öz güvenleri yüksek.

Kız telefonu bırakıp ayağa kalktı. Yüzünü saran mutluluk kaybolmamış. Oğlan baygın gözlerle kıza bakıyor. Ne dediklerini duyamıyorum. Tren kalabalık. Diğer yolcuların yersiz gürültüleri arasında kızla oğlanın konuşmaları kayboluyor. Tren durdu. Kapıları açılan trenden siyah başörtülü kız tüm neşesini de alıp gitti. Oğlan son kez kapıdan çıkan kıza baktı.

Trendekilerden hiç kimse oğlanla kızın ayrılışından haberdar değil. Önlerinde ayakta duran genç kadın bile. Yanlarında oturan anne ve küçük oğlu da. Herkes kendi dertleriyle birlikte kendi dünyalarını yaşıyorlar. Herbirimiz kendi inançlarımızla kendi ibadetlerimizi yapıyoruz. Birimizin diğerimizden haberi yok. Hem neden olsun? Neden onun düşüşü, çıkışı, hataları, doğruları beni ilgilendirsin, beni meraklandırsın? Neden?

Mesela trene binen şu iki genç. Birinin elinde gitar müzik eşliğinde şarkı söylüyor. İtiraz etsen, bize iyilik ettiğini, bedava canlı müzik dinletisi sunduğunu anlatacak. Ve benden müzikleri için destek isteyecek. Benim dinlemek isteyip istemediğimin bir önemi yok. Önemli olan onun ne istediği. Ben vurgun yemiş bir hicran içinde miyim, onun için bir karşılığı yok. Tek gerçek olan cesaret gösterip meydana çıkmaları; onlara göre sanatlarını icra etmeleri; bizleri sanatla buluşturuyorlar, müzik sanatıyla.
https://enginkdemir.blogspot.com/2023/10/bana-ne-sana-ne.html

6

30 April 2024, 20:37

6 Remimledi

6

30 April 2024, 20:36

Çalab gönülün tahtı,
Gönül Çalab’a baktı,
İki cihan bedbahttı
Kim gönül yakar ise.

6

30 April 2024, 20:36

Mimle

Çalab gönülün tahtı,
Gönül Çalab’a baktı,
İki cihan bedbahttı
Kim gönül yakar ise.

enginkdemir

30 April 2024, 20:35

Yazılarım


Trenin kapıları kapanmadan son anda kendimi içeri atttım. Tek tük kişiler dışında içerisi neredeyse boş. Kapı tarafındaki koltuğa oturdum. Karşımda genç bir kız ile genç bir oğlan birbirlerine sokulmuş oturuyorlar. Kız bazen çocuğun boynuna, bazen de oğlan kızın yüzüne öpücükler konduruyor. Kızın başındaki siyah başörtüsü saçlarını kapatıp boynunu tamamen gizlemiş. Kızın telefonu çalıyor. "Efendim baba" dediğini duyuyorum. Oğlan buna nispet elini kızın dudaklarına götürüyor. Kız oğlanın elini öpüp alnına koyuyor. Kızın konuşması bittikten sonra oğlanla eğleşmelerine...

Daha Fazlasını Gör
Trenin kapıları kapanmadan son anda kendimi içeri atttım. Tek tük kişiler dışında içerisi neredeyse boş. Kapı tarafındaki koltuğa oturdum. Karşımda genç bir kız ile genç bir oğlan birbirlerine sokulmuş oturuyorlar. Kız bazen çocuğun boynuna, bazen de oğlan kızın yüzüne öpücükler konduruyor. Kızın başındaki siyah başörtüsü saçlarını kapatıp boynunu tamamen gizlemiş. Kızın telefonu çalıyor. "Efendim baba" dediğini duyuyorum. Oğlan buna nispet elini kızın dudaklarına götürüyor. Kız oğlanın elini öpüp alnına koyuyor. Kızın konuşması bittikten sonra oğlanla eğleşmelerine devam ediyor. Canım dediğini, aşkım dediğini duyuyorum.

Sonra, her genç gibi telefonu ellerine alıyorlar. Her ikisinin de aynı oyunu oynadığını düşünüyorum. Kız gözünü ve parmaklarını telefondan ayırmayıp "bu yaptığın ayıp" diyor. Oğlanın ne dediğini anlamıyorum ama heyecanla telefonla oynayıp, heyecanla konuşmaya devam ediyorlar. Tren duraklarda durdukça içerideki yolcuların sayısı artmaya, boş koltuklar dolmaya başladı. Kız ile oğlan birbirlerine sokulmuş oyunlarını oynamaya devam ediyorlar. Büyük bir neşe ile "alırım ben bunu" diyor.

Saf ve masum olan bu gençler bir noktadan sonra kendilerini kaybedecekler ve bambaşka maceralara yönelecekler. Kimse onlara trende halkın içerisinde birbirinizi öpemezsiniz demiyor. Çünkü abileri, ablaları da benzerini yapıyor ve etrafı görmemezlikten gelip kendi duygularını yaşıyorlar. Bu gençlerin onlardan ne farkı var? Hepimiz özgürüz. Neden kendi hayatımıza baskı uygulayalım ki, neden başkalarına göre yaşayalım ki? Gençlik bizden farklı, onlar bizden çok daha fazla özgür ve kendilerine olan öz güvenleri yüksek.

Kız telefonu bırakıp ayağa kalktı. Yüzünü saran mutluluk kaybolmamış. Oğlan baygın gözlerle kıza bakıyor. Ne dediklerini duyamıyorum. Tren kalabalık. Diğer yolcuların yersiz gürültüleri arasında kızla oğlanın konuşmaları kayboluyor. Tren durdu. Kapıları açılan trenden siyah başörtülü kız tüm neşesini de alıp gitti. Oğlan son kez kapıdan çıkan kıza baktı.

Trendekilerden hiç kimse oğlanla kızın ayrılışından haberdar değil. Önlerinde ayakta duran genç kadın bile. Yanlarında oturan anne ve küçük oğlu da. Herkes kendi dertleriyle birlikte kendi dünyalarını yaşıyorlar. Herbirimiz kendi inançlarımızla kendi ibadetlerimizi yapıyoruz. Birimizin diğerimizden haberi yok. Hem neden olsun? Neden onun düşüşü, çıkışı, hataları, doğruları beni ilgilendirsin, beni meraklandırsın? Neden?

Mesela trene binen şu iki genç. Birinin elinde gitar müzik eşliğinde şarkı söylüyor. İtiraz etsen, bize iyilik ettiğini, bedava canlı müzik dinletisi sunduğunu anlatacak. Ve benden müzikleri için destek isteyecek. Benim dinlemek isteyip istemediğimin bir önemi yok. Önemli olan onun ne istediği. Ben vurgun yemiş bir hicran içinde miyim, onun için bir karşılığı yok. Tek gerçek olan cesaret gösterip meydana çıkmaları; onlara göre sanatlarını icra etmeleri; bizleri sanatla buluşturuyorlar, müzik sanatıyla.
https://enginkdemir.blogspot.com/2023/10/bana-ne-sana-ne.html

enginkdemir

30 April 2024, 20:32

enginkdemir Remimledi

enginkdemir

29 April 2024, 17:30


Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.



Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.



Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.



Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat s...

Daha Fazlasını Gör
Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.

Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.

Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.

Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat susması beni üzdü. Mübarek kuş beni fark edince şarkısını bana söylemekten kaçındı.

Hayat ne zaman bana güldü ki, bir kuş bile sesiyle beni neden memnun etsin ki? Kuşun benden esirgediği o güzel sesini geride bırakıp yoluma devam ettim. Ayağımın altındaki katılaşmış betona daha sert vurarak oradan buruk bir gönülle uzaklaştım.

https://enginkdemir.blogspot.com/2023/03/sen-de-mi-kus.html?m=1

TahsinYilmaz

30 April 2024, 20:16

TahsinYilmaz Remimledi

enginkdemir

29 April 2024, 17:30


Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.



Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.



Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.



Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat s...

Daha Fazlasını Gör
Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.

Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.

Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.

Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat susması beni üzdü. Mübarek kuş beni fark edince şarkısını bana söylemekten kaçındı.

Hayat ne zaman bana güldü ki, bir kuş bile sesiyle beni neden memnun etsin ki? Kuşun benden esirgediği o güzel sesini geride bırakıp yoluma devam ettim. Ayağımın altındaki katılaşmış betona daha sert vurarak oradan buruk bir gönülle uzaklaştım.

https://enginkdemir.blogspot.com/2023/03/sen-de-mi-kus.html?m=1

mimle

30 April 2024, 10:41

mimle Remimledi

3

30 April 2024, 07:08

Merhaba dünyalı

enginkdemir

30 April 2024, 07:10

enginkdemir Remimledi

3

30 April 2024, 07:08

Merhaba dünyalı

3

30 April 2024, 07:08

Mimle

Merhaba dünyalı

enginkdemir

29 April 2024, 17:30

Yazılarım


Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.



Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.



Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.



Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat s...

Daha Fazlasını Gör
Buz gibi havada kaldırım üzerinde otobüs durağına doğru gidiyorum. Kuşlar doğan güneşi selamlarcasına ötüyorlar. Farklı yerlerden gelen kuş sesleri gönlümü ferahlattı, ama biri var ki yanımdaki ağaçta sanki senfoni çalıyor. Dikkatimi çekti.

Şakıyan kuşu görmek için durdum ve gözlerimi yapraksız ağacın dallarında gezdirdim.

Ne de güzel ötüyor! Sonunda onu ağacın dalının en uç kısmında gördüm. Ağacın rengiyle boyanmış olan kuş görüldüğünü anlayınca birdenbire şakımayı kesti.

Tombul ve gagası uzun bir kuş. Küçükte. Avucuma anca sığar. Fakat susması beni üzdü. Mübarek kuş beni fark edince şarkısını bana söylemekten kaçındı.

Hayat ne zaman bana güldü ki, bir kuş bile sesiyle beni neden memnun etsin ki? Kuşun benden esirgediği o güzel sesini geride bırakıp yoluma devam ettim. Ayağımın altındaki katılaşmış betona daha sert vurarak oradan buruk bir gönülle uzaklaştım.

https://enginkdemir.blogspot.com/2023/03/sen-de-mi-kus.html?m=1

mimle

28 April 2024, 18:39

Mimle


Alfred North Whitehead’in “Bütün Batı felsefesi Platon’a düşülmüş notlardan ibarettir” ibaresi sözü edilen Batı dünyasında bir zamanlar çok yankı uyandırdı. Söylenen sözde bir doğruluk payı olması bu yankıya yol açtı diyebilir miyiz? Bir bakıma, evet. Batı’da Batı’yı temsilen ortaya çıkmış her devlet şu düsturu takip etmiştir: Önce hâkimiyet, sonra mazeret. Yani önce bazı savaşçılar toplumun işleyişini sağlayan gücü ele geçirir ve sonra gücü niçin elde tuttuğuna dair bir mazeret uydurur. Güç gücün varlığından rahatsızlık duyanları tatmin etmediği için başkaları tar...

Daha Fazlasını Gör
Alfred North Whitehead’in “Bütün Batı felsefesi Platon’a düşülmüş notlardan ibarettir” ibaresi sözü edilen Batı dünyasında bir zamanlar çok yankı uyandırdı. Söylenen sözde bir doğruluk payı olması bu yankıya yol açtı diyebilir miyiz? Bir bakıma, evet. Batı’da Batı’yı temsilen ortaya çıkmış her devlet şu düsturu takip etmiştir: Önce hâkimiyet, sonra mazeret. Yani önce bazı savaşçılar toplumun işleyişini sağlayan gücü ele geçirir ve sonra gücü niçin elde tuttuğuna dair bir mazeret uydurur. Güç gücün varlığından rahatsızlık duyanları tatmin etmediği için başkaları tarafından ele geçirilmeğe çalışılır. Yapılan işlere hürriyet mücadelesi adı verilerek mekteplerde talebeler imtihandan geçirilir. Niçin Aristoteles değil de Platon? Çünkü Aristoteles tetkik ve tasniflerinde müşahhas, elle tutulur şeyleri esasa almış ve bunun ötesini fizik ötesine havale etmiştir. Oysa Platon Sokrates maskesiyle kurduğu felsefede imkânın bütün sınırlarını zorlayarak insan açısından üst düzeyde bir uzlaşma alanının davetiyesini hazırlamıştır. Batı’nın arayıp da bulamadığı bir şeydi bu.
Metafizik halka sevimli gelecek bir biçimine ulaşma uğruna bir çaba göstermedi. Buna mukabil bilim metafiziğin büyü yaratan kısmını üzerine aldı. Bu büyülü söylemin en belâlısı “teknologinin ortaya çıkardığı çirkinliklere derman olacak yine teknologidir” şeklinde işitildi. Hıristiyanlığın XVII. yüzyılından itibaren bütün insanlığı harekete zorlayan bilimi bizi sazın tek teline muhtaç kıldığı için çöle benzetiyorum. Hayatın her dalında iddia sahibi olma çabasındaki bilimin içinde kalarak alkış alabilmek için hep aynı telden çalmak zorundayız. Yine de bilimi çöle benzetmek cüretkârlıktır. Üstünde hiç vaha barındırmadığı halde her bakanda serap uyandıran bir verimsizlikten bahsediyoruz. Karl Marx ve Friedrich Engels 1848’de yayınladıkları Komünist Manifesto ’da birçok sosyalizm türünü sıraladıktan sonra kendi savunduklarına “bilimsel sosyalizm” adını münasip buldular. Laiklerin dünyasında bilimsel olmak bütün pisliklerden arınmağa yetiyordu. İşin asıl şenlikli kısmı seraplardır. XVII. Hıristiyan asrından bugüne bilim en kolay serap üretebilen zihin sahası olagelmiştir.
mimle Remimledi

TahsinYilmaz

27 April 2024, 20:51


Metafizik halka sevimli gelecek bir biçimine ulaşma uğruna bir çaba göstermedi. Buna mukabil bilim metafiziğin büyü yaratan kısmını üzerine aldı. Bu büyülü söylemin en belâlısı “teknologinin ortaya çıkardığı çirkinliklere derman olacak yine teknologidir” şeklinde işitildi. Hıristiyanlığın XVII. yüzyılından itibaren bütün insanlığı harekete zorlayan bilimi bizi sazın tek teline muhtaç kıldığı için çöle benzetiyorum. Hayatın her dalında iddia sahibi olma çabasındaki bilimin içinde kalarak alkış alabilmek için hep aynı telden çalmak zorundayız.


Daha Fazlasını Gör
Metafizik halka sevimli gelecek bir biçimine ulaşma uğruna bir çaba göstermedi. Buna mukabil bilim metafiziğin büyü yaratan kısmını üzerine aldı. Bu büyülü söylemin en belâlısı “teknologinin ortaya çıkardığı çirkinliklere derman olacak yine teknologidir” şeklinde işitildi. Hıristiyanlığın XVII. yüzyılından itibaren bütün insanlığı harekete zorlayan bilimi bizi sazın tek teline muhtaç kıldığı için çöle benzetiyorum. Hayatın her dalında iddia sahibi olma çabasındaki bilimin içinde kalarak alkış alabilmek için hep aynı telden çalmak zorundayız.
https://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=203&KatId=7

mimle

28 April 2024, 18:39

mimle Remimledi

TahsinYilmaz

27 April 2024, 20:48

Ticaretin iğfali mütecaviz “kapitalizm”i intaç ettiyse nasıl, aynıyla ilamatın iğfali mütecaviz “enformasyonizm”i intaç edecektir. İşbu tecavüze ayamayıp, bi’l-akis mendup, mübah, mısmıl “yenilik” sananlar, “modernetik” dediğim hallerden bir hali teşkil etmektedirler keza.
https://enformasyonizm.wordpress.com/2016/05/15/enformatik-radyasyon-serpinti/

  • enformasyonizm.wordpress.com

    Enformatik Radyasyon-Serpinti – Enformasyonizm Üçlemesi

    Sosyal Sermaye kuvvetinde bir yapıya denk yarayışta veyahut o yapıya doğrudan yarayışlı mal ve hizmet arzeden şirketler, arzlarının sınırlarını geri bastıran veya somuran kamuoyu beklentilerini yönetmeye yönelik zorlama icatlar çıkarmasınlar. Yürümesi kadar, gülmesi kadar tabiyatına sinmiş ve aynı sıra tabiyat-fıtrat intikalinde insanın fevka’l-ade vazgeçilmez fıtri yetisi olan “kendi bilgisini işlemek”ten türeyen, üreyen “enformasyon” karakterli “sosyal…