.

TahsinYilmaz

28 November 2024, 21:41

Enformasyon bahsini hiç bu şekilde ele almış mıydınız?: https://enformasyonrafinerisi.com/

TahsinYilmaz

28 November 2024, 21:41

Enformasyon

Enformasyon bahsini hiç bu şekilde ele almış mıydınız?: https://enformasyonrafinerisi.com/
  • enformasyonrafinerisi.com

    Enformasyon Rafinerisi, Enformasyon Rafinerisi

    İnsana has hayatiyette açılan boşlukları, insani söz ile dolduramazsınız. Çünkü o boşluklar insaniyet kaale alınmadığı için oluşmuştur. Lewis Mumford’un “Teknolojik Dayatma” demek istedi kanımca diyerek “Technological Imperative” isimli makalesinden, yine “bence böyle böyle söylemek istedi.”

TahsinYilmaz

28 November 2024, 21:40

Bosphorusian yönetiminde bir İzmir organizasyonu: https://www.ttihealth.com.tr/fuar-hakkinda-fuar-kunyesi

TahsinYilmaz

28 November 2024, 21:40

Bosphorusian

Bosphorusian yönetiminde bir İzmir organizasyonu: https://www.ttihealth.com.tr/fuar-hakkinda-fuar-kunyesi

TahsinYilmaz

27 April 2024, 20:48

Mimle

Ticaretin iğfali mütecaviz “kapitalizm”i intaç ettiyse nasıl, aynıyla ilamatın iğfali mütecaviz “enformasyonizm”i intaç edecektir. İşbu tecavüze ayamayıp, bi’l-akis mendup, mübah, mısmıl “yenilik” sananlar, “modernetik” dediğim hallerden bir hali teşkil etmektedirler keza.
https://enformasyonizm.wordpress.com/2016/05/15/enformatik-radyasyon-serpinti/

nureplay

14 August 2024, 07:40

Mimle


  • instagram.com

    SHUDER | 📌Birleşik Krallık menşeli sosyal hizmet kurumu UK Aid Direct ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle yürütülen "Deprem... | Instagram

    118 likes, 1 comments - shudernegi on December 14, 2023: "📌Birleşik Krallık menşeli sosyal hizmet kurumu UK Aid Direct ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle yürütülen "Deprem Sonrası Erken Toparlanma İçin Mesleki Eğitim, İstihdam ve Sosyal Hizmetler Aracılığıyla Toplum Temelli Modeller Oluşturma Projesi" kapsamında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi'nin açılışı yapılmıştır. Açılış programı kapsamında 13.12.2023 Çarşamba günü düzenlenen panele SHUDER Gaziantep Şube Başkanı Sinan Turunç "İnsan Hakları ve Sosyal Hizmet Perspektifinden Engelli Kadınlar" başlıklı sunumu ile Derneğimizi temsilen katılmıştır. #kahramanmaraş #engelsizyaşammerkezi".

nureplay

02 August 2024, 07:32

BOSPHORUSIAN

Proje takip ve başlangıç sayfasında faal olunduğunu vurgulamak adına gösterge çubuklu temaların değerlendirilmesi görüşü;
https://elements.envato.com/insuren-insurance-agency-wordpress-theme-7VFMPL4

nureplay

02 August 2024, 07:34

BOSPHORUSIAN

Proje takip ve başlangıç sayfasında faal olunduğunu vurgulamak adına gösterge çubuklu temaların değerlendirilmesi görüşü 2;
https://elements.envato.com/potopath-digital-agency-elementor-template-kit-U6SJ352

nureplay

02 August 2024, 07:36

BOSPHORUSIAN

Projelerin tanıtım aşamasındaki ön sunumlarını vurgulamak adına kaydırmalı giriş sayfası temalarını değerlendirme görüşü;
https://elements.envato.com/egens-creative-agency-wordpress-theme-5TTPV78

nureplay

02 August 2024, 07:43

BOSPHORUSIAN

Bireysel proje önerisi ve bu kapsamda proje konularının ana hatlarını yazmak isteyen meraklıların sanal ortamda bizlere ulaşmasını sağlayan katılım kutucuğunun eklenmesi görüşü;
https://elements.envato.com/obour-digital-marketing-agency-wordpress-theme-Q5DB9Y4

nureplay

02 August 2024, 07:45

BOSPHORUSIAN

Aşağıda yer alan kategorilerin toparlanmış hali örneği;
https://elements.envato.com/crowd-seo-digital-marketing-agency-elementor-templ-MH2NQQ4

enginkdemir

08 June 2024, 09:47

enginkdemir Remimledi

Emirhan

07 June 2024, 11:13

Bu benim ilk paylaşımım.

Emirhan

07 June 2024, 11:13

Emirhan Remimledi

Emirhan

07 June 2024, 11:13

Bu benim ilk paylaşımım.

Emirhan

07 June 2024, 11:13

Mimle

Bu benim ilk paylaşımım.

TahsinYilmaz

27 April 2024, 20:43

Mimle

Ahretimizi kazandığımız yer kılınacak bir dünya ihtimal dahilinde ise eğer işte geçmişimizin ‘bilgiişlem uzmanlığından’ bugüne intikal eden terbiyeyi ikmal etmemize bağlıdır bu.
https://wordpress.com/view/allahraziolsun.wordpress.com

alemihaber

10 May 2024, 16:40

alemihaber Remimledi

enginkdemir

10 May 2024, 08:15


Yeni Nesil Teknoloji Yapay Zeka



Arkadaşım ile otobüste giderken mevzu “yapay zeka”ya geldi. Kendisi, yapılacak her türlü gelişmenin dünyanın sonunu yaklaştırdığına inanıyor. Yapay zekanın ise bizdeki kullanımın yanlış olduğunu da izah etti. Bizler daha çok sempatik tarafı, madalyonun aydınlık tarafı ile bilindiğini de söyledi. Karanlık tarafının, yapabileceklerinin sınırı olmadığını bilmediğimizi anlattı. Merak ettim ve şu yapay zeka hakkında kısa bir araştırma yaptım.



Yapay Zeka kısaca; bir bilgisayar ya da robotun çeşitli faaliyetleri insanlara b...

Daha Fazlasını Gör
Yeni Nesil Teknoloji Yapay Zeka

Arkadaşım ile otobüste giderken mevzu “yapay zeka”ya geldi. Kendisi, yapılacak her türlü gelişmenin dünyanın sonunu yaklaştırdığına inanıyor. Yapay zekanın ise bizdeki kullanımın yanlış olduğunu da izah etti. Bizler daha çok sempatik tarafı, madalyonun aydınlık tarafı ile bilindiğini de söyledi. Karanlık tarafının, yapabileceklerinin sınırı olmadığını bilmediğimizi anlattı. Merak ettim ve şu yapay zeka hakkında kısa bir araştırma yaptım.

Yapay Zeka kısaca; bir bilgisayar ya da robotun çeşitli faaliyetleri insanlara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti olarak tanımlanmış. Bu tanım arkadaşımın söylediği ile benzeş. Fakat daha iyi anlayabilmek için yapay zeka olarak karıştırılan; belki de yapay zeka’nın temelini oluşturan bazı teknolojik aletlerden bahsetmek istiyorum. Örneğin cep telefonun ilk akıllandığı dönemde alarm buna güzel bir örnek olabilir. Mekanik aksamlı saatlerde alarm bir zemberek ile kuruluyor ve o zemberek boşaldığı zaman alarm çalmaya başlıyor. Tekrar alarmın çalışabilmesi için zembereğin çevrilmesi gerekiyordu. Hızla gelişen teknoloji sayesinde dijitalleşen saatlerde alarm yapay zekanın öncüsü sayılabilir(mi?). Bu yapay zekanın ilk örneklerini akıllı olarak adlandırılan cep telefonlarında gördük. Senkronize olabilen rehber, not defteri, randevularımız hatta tüm hayatımız. Bizleri telefona bağımlı olmaktan kurtarıp, bilgisayar, televizyon vs. her türlü teknolojik alet ile iletişim kurulabilir hâle getirdi. İşlevler değil; çünkü randevularımızı hâlâ manuel olarak girmek zorundayız ama bu girdilerin bir yerden bir yere götürülmesi, işlenmesi, düzenlenmesi hatta bizler için tavsiyeler sunan bilmediğimiz bir program çalışmakta. İşte bu olsa olsa yapay zekadır.

Henüz emekleme döneminde olduğu söylenen yapay zekanın tezahürlerini şimdilerde herkesin cebinde görmekteyiz. İlk Siri olarak kendini gösteren yapay zeka sonrasında Cortana, Google Now, IBM Watson, IPsoft Amelia ve pek çok örneklerini google play’den görebileceğimiz şekilde türemişlerdir. Bu gelişmeler yapay zeka olarak yapmış olduğum ilk tanıma ne kadar yakınlar?



YAPAY ZEKA NEREYE KOŞUYOR

Yapay zeka olarak bize sunulan bu programların neler yapabildiklerine baktığımda sohbetin dışında internette arama yapmakta, paylaşımda bulunmakta ya da sesli arama komutlarını (bazılarını) gerçekleştirmekte. Gerçekte yapay zeka bu mu? Eğer bu ise dünyanın sonu nasıl gelebilir? Örnekleri biraz daha artıralım. Şimdilerde yapay zeka otomobillerde çok moda. Toyota otomobili için geliştirdiği Yui adlı yapay zekayı (asistan) tanıttı. Elbette Toyota otomobili tanıttı ve otomobil ile birlikte bu asistanı tanıttı… Yapay zeka sürücünün yapması gereken tüm kuralları yerine getirmek için sürücüsü ile devamlı bir iletişim halinde. Hatta oluşabilecek muhtemel kazaların önüne geçmek için önlemler alabilmekte. Bir düşünün otomobiliniz ile boş bir otobanda hızla giderken sizin isteğiniz dışında otomobil bir anda yavaşlıyor. Neler olduğunu anlamak için etrafa bakınırken ilerde bir kaza olduğunu ve yolun tek şerite düştüğünü görüyorsunuz. Sizin şu yapay zekanız yaşayacağınız muhtemel bir kazayı önlemiş oldu.

Bu şekilde anlatılan gelişmeler ve yapılan benzer uygulamalar güzel. Ben dünyanın sonunu hâlâ göremedim! Dünyanın sonuna gelmeden önce bu yapay zekanın nasıl çalıştığı hakkında biraz bilgi edinelim.

nöron yapısı

Yapay zekayı anlayabilmek için önce insan beyninin temeli olan sinir hücrelerine bakalım.

İnsan beyninde yer alan sinir hücrelerin yani nöronların yapısı bir gövde, bir kuyruk ve saçaklardan oluşur. Ana gövdeye soma ve saçaklara dendrit deniliyor. Uzun kuyruğun adı akson ve aksonun ucunda yer alan saçaklar ise snaps olarak isimlendirildi.

Basit bir ifadeyle dendritlerden gelen sinyaller ölçülüyor, işleniyor, aktarılıyor ve depolanıyor. Sinyal sayısı yeterliyse oluşan voltaj farkı, aksonun sinyal yollamasına sebep oluyor. Buradan da diğer sinir hücrelerine uyarı gidiyor. Hücreler uyarılıyor, elektrik sinyalleri iletiliyor ve beyin çalışıyor.

Elektronik devreler de bu sistemi taklit etmeye çalışıyor. Ne kadar başarılı olduğu ise ortada. İnsan beyninde ortalama 20 milyar nöron var. Her nöron aşağı yukarı 10 bin kadar başka nörona bağlı. Yani insan beynin bütün işlemleri inanılmaz paralellikte ve karmaşıklıkta gerçekleşiyor. Bu karmaşık ağın yapısı ve esnekliği ise kolay kolay taklit edilemiyor. Fakat bir bilgisayar işlemcisindeki transistör sayısının 2 milyara yaklaştığını düşünecek olursak arkadaşımın ve Stephen Hawking’in Dünyanın Sonu gelecek kuramı hafife alınmaması gerektiğinin ipuçları niteliğinde… Size daha kötüsünü haber vermem gerekirse kullanmakta olduğumuz bilgisayarların yakın zamanda teneke olabileceği ve bunların yerini Kuantum Bilgisayarların alacağını söylersem öngörü hatalı olmaz. Eğer gelecek kuantum ise bu şu anlama geliyor ki milyarlarca verinin saniyeler içinde bilgisayar tarafından işlenmesi demektir. Korkmak için henüz erken; çünkü Kuantum bilgisayarların çalışmasının temelindeki kübit adı verilen fotonları kontrol etmeyi tam anlamıyla başarabilmiş değiliz. Şimdilik sadece şifre kırmak için kullanılmakta.



YAPAY ZEKA NASIL ÇALIŞIR

1957 yılında Fran Rosenblatt insan beyninin çalışma şeklini çözmek için Perceptron adı verdiği tek bir nöron modeli hazırladı. Algılayıcı, fark edici gibi anlamlara gelen Perceptron, biçim algılamak için hazırlandı.

Perceptron’un tasarım gayet basit, veriler giriyor ve her verinin bir ağırlığı var. Veri temel olarak 1 ve 0 olsa da taşıdığı ek bir değeri olan ağırlık ile çarpılarak hesaplanıyor. Sonuçlar ortaya konuyor ve değerler belirli bir aktivasyon eşiğini aşıyorsa 1, aşmıyorsa 0 sinyali gönderiliyor. Böylece bilgisiyar sadece 1 ve 0 veri girişi değil, gelen verilerin doğruluk oranını da hesaba katmış oluyor.

perceptron

Bu işleme yardımcı olmak için başka, bir de eğilim katılıyor. Sonuçları daha doğru hale getirmek için başa sabit bir değer ekleniyor. Bu değer sayesinde perceptronun kararsız kalması engelleniyor. Ağırlıklar önceden hesaplanmış sonuçlara göre belirlenip işleme dahil ediliyor.

1 ve 1 verisi 1 sonucunu, 0 ve 1 verisi 0, 0 ve 0 verisi 0, 1 ve 0 verisi de 0 sonucunu veriyorsa burada sonuçların çoğu 0 olacaktır. Yani ağırlık 0’dır. Bu şekilde belirlenen ağırlık, 4 kombinasyondan 3’ünde doğru sonuç verecektir. Bu eğilim seti 1 hata üretecektir.

Ağırlıklar bu hatayı da hesaba katacak şekilde değiştirilir. 0 ve 1 arasında bir sabit belirlenir, bunun adı da öğrenme oranıdır. Bu teoride işe yarasa da tek katmanlı perceptron başarılı olamamıştır. Başarısız olan tek katmandan çok katmanlı sisteme geçiş yapıldı. Çok katmanlı perceptron girdi katman, gizli katman ve çıktı katmandan oluşmaktadır.

perceptron çok katmanlı

İlk sistem ileri doğru veri ileten nöral ağ iken, çok katmanlı sistemde en az üç katman vardır ve daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Gizli katman örnekte üç adet perceptrondan oluşmakta ama bu sayı artabilir. Sayı arttıkça başarı da artar. Bu tür ağların esas sorunu doğruluğu kanıtlanmış verilerin gerekmesidir.

Kullanılan standart fonksiyon: f(x) = 1/(1+e-x) şeklindedir. Başka algoritmalar hiperbolik tanjantı ve hata fonksiyonunu da dahil etmiştir. Ağırlıklı girdiler yoğun olduğunda 1’e yakın, çok az olduğunda 0.5, çok büyük ve negatif olduğunda ise 0’a yakın bir sonuç verilmektedir. Hesaplanan ağırlıklar sayesinde yapay zekanın benzer olanı bulması son derece kolaylaşmaktadır.

Rastlanma sıklığı yüksek ise doğruluk değeri yüksek, değilse düşük ölçümü esas alınıyor görüldüğü üzere. Bu kritere ne kadar emniyet edebiliriz? Yapay zekadan endişe edenler, yapıcı tenkitlerini bu yönde geliştireceklerse demek ki 'sonlu durumlar tablosu'nu güncellemekte başarılı sistemler teklif etmelidirler.

Bu iş söylendiği kadar kolay değildir; çünkü doğru sonuca yaklaşabilmek için kullanılması gereken veri miktarı katlanarak artacaktır. Günümüzde artan veri birikimi ve bunu işlemeye harcanan kaynaklar ile çeşitli teknolojilerin günlük hayatta kullanılabilir hale gelmesini sağlamıştır.

Yapay zekanın geliştirilmesinde algoritmalar ne kadar çok önemliyse, kullanılan donanımların geliştirilmesiyle de yakından alakalıdır.

İşin korkunç tarafı sanırım burada. Geliştirilen algoritmalar ile desteklenen kuantum teknolojisiyle dünyanın sonu çok mu yakın? Bu soruya cevap vermek henüz erken ama yakında cevabın bulunacağına hiç şüphe yok.

https://www.enformasyonrafinerisi.com/engin-k-demir/yeni-nesil-teknoloji-yapay-zeka

alemihaber

10 May 2024, 16:40

Gazze


Yıllardır İsrail işgali altındaki Filistin, uluslararası alanda devlet olarak tanınma yolunda en önemli adımlardan birini atıyor.



BM Genel Kurulu, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısını kabul etti.



ABD daha önce veto etmişti.



https://www.alemihaber.com/dunya/filistinin-bmye-tam-uyeligi-tasa...

Daha Fazlasını Gör
Yıllardır İsrail işgali altındaki Filistin, uluslararası alanda devlet olarak tanınma yolunda en önemli adımlardan birini atıyor.

BM Genel Kurulu, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısını kabul etti.

ABD daha önce veto etmişti.

https://www.alemihaber.com/dunya/filistinin-bmye-tam-uyeligi-tasarisi-kabul-edildi-5052326

enginkdemir

10 May 2024, 08:15

Yazılarım


Yeni Nesil Teknoloji Yapay Zeka



Arkadaşım ile otobüste giderken mevzu “yapay zeka”ya geldi. Kendisi, yapılacak her türlü gelişmenin dünyanın sonunu yaklaştırdığına inanıyor. Yapay zekanın ise bizdeki kullanımın yanlış olduğunu da izah etti. Bizler daha çok sempatik tarafı, madalyonun aydınlık tarafı ile bilindiğini de söyledi. Karanlık tarafının, yapabileceklerinin sınırı olmadığını bilmediğimizi anlattı. Merak ettim ve şu yapay zeka hakkında kısa bir araştırma yaptım.



Yapay Zeka kısaca; bir bilgisayar ya da robotun çeşitli faaliyetleri insanlara b...

Daha Fazlasını Gör
Yeni Nesil Teknoloji Yapay Zeka

Arkadaşım ile otobüste giderken mevzu “yapay zeka”ya geldi. Kendisi, yapılacak her türlü gelişmenin dünyanın sonunu yaklaştırdığına inanıyor. Yapay zekanın ise bizdeki kullanımın yanlış olduğunu da izah etti. Bizler daha çok sempatik tarafı, madalyonun aydınlık tarafı ile bilindiğini de söyledi. Karanlık tarafının, yapabileceklerinin sınırı olmadığını bilmediğimizi anlattı. Merak ettim ve şu yapay zeka hakkında kısa bir araştırma yaptım.

Yapay Zeka kısaca; bir bilgisayar ya da robotun çeşitli faaliyetleri insanlara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti olarak tanımlanmış. Bu tanım arkadaşımın söylediği ile benzeş. Fakat daha iyi anlayabilmek için yapay zeka olarak karıştırılan; belki de yapay zeka’nın temelini oluşturan bazı teknolojik aletlerden bahsetmek istiyorum. Örneğin cep telefonun ilk akıllandığı dönemde alarm buna güzel bir örnek olabilir. Mekanik aksamlı saatlerde alarm bir zemberek ile kuruluyor ve o zemberek boşaldığı zaman alarm çalmaya başlıyor. Tekrar alarmın çalışabilmesi için zembereğin çevrilmesi gerekiyordu. Hızla gelişen teknoloji sayesinde dijitalleşen saatlerde alarm yapay zekanın öncüsü sayılabilir(mi?). Bu yapay zekanın ilk örneklerini akıllı olarak adlandırılan cep telefonlarında gördük. Senkronize olabilen rehber, not defteri, randevularımız hatta tüm hayatımız. Bizleri telefona bağımlı olmaktan kurtarıp, bilgisayar, televizyon vs. her türlü teknolojik alet ile iletişim kurulabilir hâle getirdi. İşlevler değil; çünkü randevularımızı hâlâ manuel olarak girmek zorundayız ama bu girdilerin bir yerden bir yere götürülmesi, işlenmesi, düzenlenmesi hatta bizler için tavsiyeler sunan bilmediğimiz bir program çalışmakta. İşte bu olsa olsa yapay zekadır.

Henüz emekleme döneminde olduğu söylenen yapay zekanın tezahürlerini şimdilerde herkesin cebinde görmekteyiz. İlk Siri olarak kendini gösteren yapay zeka sonrasında Cortana, Google Now, IBM Watson, IPsoft Amelia ve pek çok örneklerini google play’den görebileceğimiz şekilde türemişlerdir. Bu gelişmeler yapay zeka olarak yapmış olduğum ilk tanıma ne kadar yakınlar?



YAPAY ZEKA NEREYE KOŞUYOR

Yapay zeka olarak bize sunulan bu programların neler yapabildiklerine baktığımda sohbetin dışında internette arama yapmakta, paylaşımda bulunmakta ya da sesli arama komutlarını (bazılarını) gerçekleştirmekte. Gerçekte yapay zeka bu mu? Eğer bu ise dünyanın sonu nasıl gelebilir? Örnekleri biraz daha artıralım. Şimdilerde yapay zeka otomobillerde çok moda. Toyota otomobili için geliştirdiği Yui adlı yapay zekayı (asistan) tanıttı. Elbette Toyota otomobili tanıttı ve otomobil ile birlikte bu asistanı tanıttı… Yapay zeka sürücünün yapması gereken tüm kuralları yerine getirmek için sürücüsü ile devamlı bir iletişim halinde. Hatta oluşabilecek muhtemel kazaların önüne geçmek için önlemler alabilmekte. Bir düşünün otomobiliniz ile boş bir otobanda hızla giderken sizin isteğiniz dışında otomobil bir anda yavaşlıyor. Neler olduğunu anlamak için etrafa bakınırken ilerde bir kaza olduğunu ve yolun tek şerite düştüğünü görüyorsunuz. Sizin şu yapay zekanız yaşayacağınız muhtemel bir kazayı önlemiş oldu.

Bu şekilde anlatılan gelişmeler ve yapılan benzer uygulamalar güzel. Ben dünyanın sonunu hâlâ göremedim! Dünyanın sonuna gelmeden önce bu yapay zekanın nasıl çalıştığı hakkında biraz bilgi edinelim.

nöron yapısı

Yapay zekayı anlayabilmek için önce insan beyninin temeli olan sinir hücrelerine bakalım.

İnsan beyninde yer alan sinir hücrelerin yani nöronların yapısı bir gövde, bir kuyruk ve saçaklardan oluşur. Ana gövdeye soma ve saçaklara dendrit deniliyor. Uzun kuyruğun adı akson ve aksonun ucunda yer alan saçaklar ise snaps olarak isimlendirildi.

Basit bir ifadeyle dendritlerden gelen sinyaller ölçülüyor, işleniyor, aktarılıyor ve depolanıyor. Sinyal sayısı yeterliyse oluşan voltaj farkı, aksonun sinyal yollamasına sebep oluyor. Buradan da diğer sinir hücrelerine uyarı gidiyor. Hücreler uyarılıyor, elektrik sinyalleri iletiliyor ve beyin çalışıyor.

Elektronik devreler de bu sistemi taklit etmeye çalışıyor. Ne kadar başarılı olduğu ise ortada. İnsan beyninde ortalama 20 milyar nöron var. Her nöron aşağı yukarı 10 bin kadar başka nörona bağlı. Yani insan beynin bütün işlemleri inanılmaz paralellikte ve karmaşıklıkta gerçekleşiyor. Bu karmaşık ağın yapısı ve esnekliği ise kolay kolay taklit edilemiyor. Fakat bir bilgisayar işlemcisindeki transistör sayısının 2 milyara yaklaştığını düşünecek olursak arkadaşımın ve Stephen Hawking’in Dünyanın Sonu gelecek kuramı hafife alınmaması gerektiğinin ipuçları niteliğinde… Size daha kötüsünü haber vermem gerekirse kullanmakta olduğumuz bilgisayarların yakın zamanda teneke olabileceği ve bunların yerini Kuantum Bilgisayarların alacağını söylersem öngörü hatalı olmaz. Eğer gelecek kuantum ise bu şu anlama geliyor ki milyarlarca verinin saniyeler içinde bilgisayar tarafından işlenmesi demektir. Korkmak için henüz erken; çünkü Kuantum bilgisayarların çalışmasının temelindeki kübit adı verilen fotonları kontrol etmeyi tam anlamıyla başarabilmiş değiliz. Şimdilik sadece şifre kırmak için kullanılmakta.



YAPAY ZEKA NASIL ÇALIŞIR

1957 yılında Fran Rosenblatt insan beyninin çalışma şeklini çözmek için Perceptron adı verdiği tek bir nöron modeli hazırladı. Algılayıcı, fark edici gibi anlamlara gelen Perceptron, biçim algılamak için hazırlandı.

Perceptron’un tasarım gayet basit, veriler giriyor ve her verinin bir ağırlığı var. Veri temel olarak 1 ve 0 olsa da taşıdığı ek bir değeri olan ağırlık ile çarpılarak hesaplanıyor. Sonuçlar ortaya konuyor ve değerler belirli bir aktivasyon eşiğini aşıyorsa 1, aşmıyorsa 0 sinyali gönderiliyor. Böylece bilgisiyar sadece 1 ve 0 veri girişi değil, gelen verilerin doğruluk oranını da hesaba katmış oluyor.

perceptron

Bu işleme yardımcı olmak için başka, bir de eğilim katılıyor. Sonuçları daha doğru hale getirmek için başa sabit bir değer ekleniyor. Bu değer sayesinde perceptronun kararsız kalması engelleniyor. Ağırlıklar önceden hesaplanmış sonuçlara göre belirlenip işleme dahil ediliyor.

1 ve 1 verisi 1 sonucunu, 0 ve 1 verisi 0, 0 ve 0 verisi 0, 1 ve 0 verisi de 0 sonucunu veriyorsa burada sonuçların çoğu 0 olacaktır. Yani ağırlık 0’dır. Bu şekilde belirlenen ağırlık, 4 kombinasyondan 3’ünde doğru sonuç verecektir. Bu eğilim seti 1 hata üretecektir.

Ağırlıklar bu hatayı da hesaba katacak şekilde değiştirilir. 0 ve 1 arasında bir sabit belirlenir, bunun adı da öğrenme oranıdır. Bu teoride işe yarasa da tek katmanlı perceptron başarılı olamamıştır. Başarısız olan tek katmandan çok katmanlı sisteme geçiş yapıldı. Çok katmanlı perceptron girdi katman, gizli katman ve çıktı katmandan oluşmaktadır.

perceptron çok katmanlı

İlk sistem ileri doğru veri ileten nöral ağ iken, çok katmanlı sistemde en az üç katman vardır ve daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Gizli katman örnekte üç adet perceptrondan oluşmakta ama bu sayı artabilir. Sayı arttıkça başarı da artar. Bu tür ağların esas sorunu doğruluğu kanıtlanmış verilerin gerekmesidir.

Kullanılan standart fonksiyon: f(x) = 1/(1+e-x) şeklindedir. Başka algoritmalar hiperbolik tanjantı ve hata fonksiyonunu da dahil etmiştir. Ağırlıklı girdiler yoğun olduğunda 1’e yakın, çok az olduğunda 0.5, çok büyük ve negatif olduğunda ise 0’a yakın bir sonuç verilmektedir. Hesaplanan ağırlıklar sayesinde yapay zekanın benzer olanı bulması son derece kolaylaşmaktadır.

Rastlanma sıklığı yüksek ise doğruluk değeri yüksek, değilse düşük ölçümü esas alınıyor görüldüğü üzere. Bu kritere ne kadar emniyet edebiliriz? Yapay zekadan endişe edenler, yapıcı tenkitlerini bu yönde geliştireceklerse demek ki 'sonlu durumlar tablosu'nu güncellemekte başarılı sistemler teklif etmelidirler.

Bu iş söylendiği kadar kolay değildir; çünkü doğru sonuca yaklaşabilmek için kullanılması gereken veri miktarı katlanarak artacaktır. Günümüzde artan veri birikimi ve bunu işlemeye harcanan kaynaklar ile çeşitli teknolojilerin günlük hayatta kullanılabilir hale gelmesini sağlamıştır.

Yapay zekanın geliştirilmesinde algoritmalar ne kadar çok önemliyse, kullanılan donanımların geliştirilmesiyle de yakından alakalıdır.

İşin korkunç tarafı sanırım burada. Geliştirilen algoritmalar ile desteklenen kuantum teknolojisiyle dünyanın sonu çok mu yakın? Bu soruya cevap vermek henüz erken ama yakında cevabın bulunacağına hiç şüphe yok.

https://www.enformasyonrafinerisi.com/engin-k-demir/yeni-nesil-teknoloji-yapay-zeka

alemihaber

05 May 2024, 09:08

Gazze


İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları 212. gününde aralıksız devam ederken, ateşkes müzakereleri de Mısır’da sürüyor.



İsrail ile Hamas arasında başkent Kahire’de gerçekleştirilen esir takası ve ateşkes anlaşması müzakerelerinin sonuç verip vermeyeceği merakla takip ediliyor.



Mısır'ın resmi haber kanalı Al Qahera, Gazze'de planlanan ateşkes için Hamas-İsrail müzakerelerinde olumlu ilerleme kaydedildiğini bildirdi.



Ayrıca anlaşma şartlarına ilişkin basında çıkan haberlerin hatalı olduğu ve gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.



Daha ön...

Daha Fazlasını Gör
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları 212. gününde aralıksız devam ederken, ateşkes müzakereleri de Mısır’da sürüyor.

İsrail ile Hamas arasında başkent Kahire’de gerçekleştirilen esir takası ve ateşkes anlaşması müzakerelerinin sonuç verip vermeyeceği merakla takip ediliyor.

Mısır'ın resmi haber kanalı Al Qahera, Gazze'de planlanan ateşkes için Hamas-İsrail müzakerelerinde olumlu ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Ayrıca anlaşma şartlarına ilişkin basında çıkan haberlerin hatalı olduğu ve gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.

Daha önce Hamas’ın "Gazze'ye yönelik saldırıların durdurulmasını açıkça içermeyen bir anlaşmayı hiçbir şekilde kabul etmeyeceği" yönünde haberler çıkmıştı.

https://www.alemihaber.com/dunya/gazzede-ateskes-cikmazi-anlasma-sartlarina-iliskin-haberler-asilsiz-5022251

enginkdemir

04 May 2024, 19:37

Yazılarım


Sohbet ortamında Sosyal Medya denilen olguyu konuşuyorduk. Bir arkadaşın, özellikle “sosyal medya sanatçıyı öldürür!” demesi benim ilgimi çekti. Gerçekten öyle mi? Gerçekten sosyal medya sanatçının yeşermesine, sanatçının oluşmasına engel midir? Sosyologların, sosyal medyanın toplum üzerindeki etkilerini ve özellikle sanatçıya olan etkisinin araştırılması gerekiyor. Benim söyleyeceklerim sadece bir değini olacaktır. Bunu biliyorum; ama diğer taraftan bu konunun bir şekilde konuşulması gerektiğini de düşünüyorum.



Aslında sosyal medya bize yabancı olmayan bi...

Daha Fazlasını Gör
Sohbet ortamında Sosyal Medya denilen olguyu konuşuyorduk. Bir arkadaşın, özellikle “sosyal medya sanatçıyı öldürür!” demesi benim ilgimi çekti. Gerçekten öyle mi? Gerçekten sosyal medya sanatçının yeşermesine, sanatçının oluşmasına engel midir? Sosyologların, sosyal medyanın toplum üzerindeki etkilerini ve özellikle sanatçıya olan etkisinin araştırılması gerekiyor. Benim söyleyeceklerim sadece bir değini olacaktır. Bunu biliyorum; ama diğer taraftan bu konunun bir şekilde konuşulması gerektiğini de düşünüyorum.

Aslında sosyal medya bize yabancı olmayan bir olgu (kavram da denilebilir). Çünkü Sosyal Medya kendisini ya dedikodu malzemesi ya “ben sadece duyduğumu söylüyorum” diyiciler ya da bir grubu, toplumu bilgilendirmek, yönlendirmek için çıkartılan bir haberleşme aracı olarak kendi varlığını göstermiştir. Sosyal medya, bireyleri kendi aralarında bilgilendirmeyi sağlayan bir sistem; ama böylesi yerinde olacağına, gerçekte uygulama öyle değil.. Peki ya sosyal medya nedir?

Sosyal Medya’yı anlamak için önce Eski Medya’yı biraz olsun bilmek gerekiyor. İletişim araçlarından gazete, dergi vb. çıktığı, ulaştığı yer için bilgi üreten basılı medya kaynaklarıdır. Doğru, yalan farketmeden tüm bilgileri kendi kültürlerine, kendi ideolojik değerlerinden süzerek bireylere ulaştırır. Görüntülü reklam araçlarının baskısı altında kalsa da basılı medya, bilgiyi yayan etkili bir araç olmayı başarmıştır. Asıl amaçları bilgiyi aktarmak olduğunu söyleyen eski medyanın yerini şimdi yeni medya alıyor. Eski medyanın tüm avantaj ve dezavantajlarıyla birlikte yeni medya toplumda kabul gördü.

Yeni Medya kavramı daha geniş bir tanım içerirken Sosyal Medya onun bir cüzü durumunda. İşlev aynı olsa da, yani her iki kavram da bilgi yayma işini üstlenseler de, Sosyal Medya Yeni Medya’dan üretici, yayıncı ve içerik cihetlerinden ayrışmaktadır. Bir diğer ayrım ise kullanılan aracılar sebebiyle yapılabilecektir. Sosyal Medya siteleri içinde isimlendirilen sosyal ağ siteleri, blog, mikroblog, fotoblog, rss, video paylaşım siteleri, müzik paylaşım siteleri, dosya paylaşım siteleri örnek verilebilir. Haber portalı, dergi, tv siteleri ise eski medyanın tamamen yeni medyaya taşınmış internet halleridir. Facebook bir sosyal ağ sitesi, twitter bir mikroblog sitesi olarak Sosyal Medya’nın başarılı örneklerinden biridir. Basılı medya haber kanallarının internet siteleri birer haber portalı görevini üstlenirken; Linkedin, Tumblr, Wordpress, Yahoo, Xing, Youtube, Blogger, DailyMotion aklıma gelen diğer sosyal medya siteleridir. İçerik yaymada farklılık gösterselerde her biri güçlü birer sosyal medya siteleridir.

Sosyal medyanın en güçlü özellikleri bilginin, mesajın ya da sembolün kullanıcılar, yani bireyler aracılığıyla yayılmasıdır. Sosyal medyayı dev haline getiren bireyler ne yaymak isterler, ne anlatmak isterler? Bu ve benzer soruların cevapları çok fazla. Sosyo-kültürel yapıdan, demografik yapıdan başlayıp bireyin duygu düşüncesine varana kadar çeşitlilik göstermektedir. Bunlara cevap aramayacağım; çünkü kişi sayısı kadar elde edilecek cevaplar bize çözümü değil bir problemi ortaya dökecektir; fakat başta sorduğum sorunun cevabını aramak için bir yol olacaktır.

Toplum eliyle gelişen sanatçı bulunduğu toplumun sesi olma özelliğine sahiptir. Toplumu kendi gözüyle ya olması gereken yeri ya da olduğu yeri gösteren sanatçı, hayalindeki imgeyi ortaya dökebilmesi için güçlü bir duygu yoğunluğuna erişmesi gerekir. Duyguların birikmesiyle doğmayı başaran tek bir duygu ortaya sanat eserini çıkartabilir. Bu, resimle olabildiği gibi, mimari de olabilir, heykel de olabilir, hatta müzik notalarında olabildiği gibi müziği icra eden müzisyen de olabilir. Bunların hepsinin tartışmalı konular olduğunu biliyorum; ama şu noktada birleştiğimizi düşünüyorum. Sanatçı iç dünyasında yaşadığı duygu çoşkunluğunu sanatıyla icra edendir.

Sanatçı adayı olabilecek kişi eğer sanata yönelmesini engelleyecek araçları sıklıklıkla kullanıyorsa sanatçı olamayacaktır. Sanatçı sanatını yaptıkça gelişecek ve farklılaşacaktır. Sanatçıyı sanattan uzaklaştıran sosyal medyayla meşgul olması değildir, onu sanattan uzaklaştıran bittabi sosyal medya olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Sosyal medyayı sanatı için kullandığını zannetse bile oradaki yaşadığı duygu boşalmalarıyla sanatında boşluklar oluşacak, ilham gelmeyecek ve zamanla tükenecektir. Sosyal Medya’nın bireye rahatlama veren; örneğin öfkesini kusabileceği alan, mutluluğunu yansıtacağı bir zaman, merakını uyandıran bir an özelliğine sahip olmasıdır. Sosyal Medya bireyin egosunu en uç noktada tatmin etmesini sağlayacağı bir kervandır. Tatmin duygusuna erişen sanatçının sanat icra edecek benliğe kavuşması imkansızlaşacaktır.

Sosyal Medya’nın önemini sıklıkla dile getirenler ise sosyal medyanın kişinin kendisini ifade etmesine, tanıtmasına ve bildiklerini, gördüklerini aktarmasına fırsat verdiğini söylüyorlar. Haksız da sayılmazlar. Bu yönüyle bakıldığı zaman sosyal medya en ucuz reklam ya da eğitim aracı olarak karşımıza çıkıyor. Bu güzel örnekleri görmekle birlikte, diğer, toplum tarafından hakir görülen, tepki çeken, istenmeyen paylaşımlarla karşılaşmak da kaçınılmaz. Kendisini korumak için takipçilerini sınırlandırmak ise bir çözüm olmakla birlikte daha sınırlı bir alanda kalmasına yol açarak dünyaya bakışı sadece kısıtlı çevre ile sınırlandırmış olacaktır. Ve çevrenin sanatçıya olan katkısı çevrenin yaşanmışlıklarıyla kalacaktır.

Sohbetimizin ilerlediği noktada arkadaş bana bunları hatırlattı. Sosyal medyanın bir sanatçının doğmasına fırsat vermeden duygularını an an tüketerek, kendisini (sanatını) ortaya çıkartmaya fırsat vermediğini söyleyerek sohbeti bitirdi. Sosyal medyada söylenen her söz gibi kendisinin de söylediği bu sözü çok anlamlı buldum.
https://www.alemihaber.com/yazar/engin-k-demir/sosyal-medya-sanatciyi-oldurur_378